Ağız sağlığını etkileyen önemli sağlık sorunlarının başında gelen diş ve diş eti ile ilgili problemler hakkında merak edilen her şeyi yazımızda bulabilirsiniz.
Diş eti problemleri diş ve ağız sağlığını kötü etkileyen önemli sağlık sorunlarındandır. Özellikle kötü ağız hijyeni, yanlış beslenme alışkanlıkları, zararlı alışkanlıklar ve bazı hastalıklar diş etlerinin yapısında bozulmalara yol açarak diş kaybına varacak şiddetteki rahatsızlıkların gelişiminde kritik rol oynar. Bu kapsamda görülen diş eti hastalıkları ve bu alanda çalışan periodontoloji ihtisası ile alakalı hastaların bilinçlenmesi ve doğru bilgiye ulaşması çok önemlidir.
Diş etleri veya gingiva; alt ve üst çene kemiklerinin üst kısımları ile diş çevresindeki dokuların üstünü örten bir bağ dokusudur. Genel olarak diş etleri, diş ve çevresindeki ağız dokularını dış etmenlere karşı korur ve dişleri destekleyerek ağız sağlığında önemli rol oynar. Bunun yanında besinlerin öğütülmesinde dişlere yardımcı olur. Sağlıklı diş eti, iyi kanlandığı için parlak pembe renkli görünür.
Ağız içindeki epitel dokuya genel olarak mukoza adı verilir. Diş eti mukozası dişlerin etrafını sararak besin artıklarının anatomik bölgelere geçişini engellemeye çalışır. Bununla birlikte, hem ağız boşluğuna ulaşan çeşitli mikroorganizmalar ve kimyasallar; hem de vücutta gerçekleşen birtakım sağlık sorunlarının etkisiyle diş etlerinin sağlam yapısı bozularak zedelenirse, bu görevlerini yerine getiremez. Sonuçta hem diş eti mukozasını hem de dişlerin yapısını ilgilendiren çeşitli ağız sağlığı problemleri ortaya çıkar.
Yapılan araştırmalar diş eti problemlerinin çeşitli sağlık sorunlarının gelişiminde büyük rol oynadığını ortaya koymuştur. Bu doğrultuda, diyabet, kalp hastalıkları, inme ve akciğer hastalıkları ile gebelerde erken doğum ve prematüre gibi önemli sağlık problemlerinin gelişiminde diş eti hastalıkları etkili olabilmektedir. Tüm bu sebeplerle diş eti problemlerinin doğru teşhis edilip tedavi edilmesi oldukça önemlidir.
“Odous” antik Yunan dilinde “diş”; “logos” ise “bilgi” anlamına gelir. Bu bakımdan “periodontoloji” terim anlamıyla “diş çevresindeki dokuları ilgilendiren konuların bilimi” demektir. Klinik olarak periodontologlar diş çevresi dokuları ile diş eti hastalıklarının tedavisiyle ilgilenirler. Diş hekimliğinde bir ihtisas alanı olan periodontoloji; diş eti hastalıklarının tedavisinde ilaç tedavisi ile birlikte çeşitli girişimsel yöntemler ve cerrahi yaklaşımlar kullanabilir.
Diş eti hastalıkları; diş çevresindeki destek dokuları olan sement, periodontal bağ dokusu ve çene kemiklerini etkileyebildiği gibi gingivaya da doğrudan zarar verebilir. Sağlıklı kişilerde dişler dışarıdan göründüğünün aksine, diş etinin derinliklerine kadar uzanır ve çene kemikleriyle eklem yapar. Bu anlamda diş ile diş eti arasındaki boşluklara gıda artıkları girerek tıkanabilir, zamanla ağız içi mikroorganizmalar bu artıklarda üreyerek çevre dokularda iltihaplanmalara yol açabilir.
Yine ağız hijyenine yeterince dikkat edilmediği zamanlarda gıdalara ait artıklar diş ve diş etleri üzerinde birikerek mikroorganizmalarca plak veya tartar adı verilen tabakalara dönüşebilir. Plak ve tartar oluştuğu dokularda iltihaplanmaya neden olarak çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasında öncüdür. Diş ve çevresindeki dokuların iltihaplanması sonucu periodontit veya gingivit gelişebilir.
Diş etlerinde ortaya çıkan sağlık problemleri dokularda ortaya çıkan hasarın şiddetine ve altta yatan hastalığa bağlı olarak çeşitli klinik belirtiler meydana getirebilir. Bu bakımdan aşağıdaki belirtiler diş eti rahatsızlıklarında sıklıkla izlenir:
Diş eti sağlığının korunmasında esas nokta ağız hijyeninin sağlanmasıdır. Bu bakımdan, diş eti hastalıklarının tedavisinde öncelikle diş ve diş eti çevresindeki zararlı dokuların temizlenmesi uygulanır. Genel itibariyle, diş eti hastalıklarında tedavi yaklaşımı üç kısımda özetlenebilir: Derin temizlik, ilaç tedavisi ve cerrahi yaklaşım.
Derin temizlik anlamında; diş ve diş etinde biriken her türlü gıda artıkları, plak, tartar oluşumları ile biriken artıkların çeşitli kimyasal olayların etkisiyle meydana getirdiği diş taşları çeşitli dental uygulamalarla temizlenir. Diş hekimi derin temizliği, hem diş ve diş etlerinin görünen yüzündeki anatomik boşluklarda, hem de diş köküne uzanan derin oyuklarda gerçekleştirir. Temizleme esnasında yemek artıklarının kolayca sıkışabileceği girintili – çıkıntılı anatomik bölgeler düzeltilerek pürüzsüz hale getirilir. Temizlenen ve düzeltilen yüzeyler diş eti tarafından kolayca tutunularak dişin desteklenmesinde kullanılabilir hale getirilir.
İlaç tedavisi kapsamında hastalara ağız içindeki mikroorganizmaların giderilmesi ve ağız hijyenini desteklemesi için antiseptik ağız yıkama solüsyonları ile diş ve diş etinde gerçekleşen enfeksiyonların tedavisi için antibiyotikler reçete edilir.
Cerrahi yaklaşım, genellikle diş etinde veya çene kemiklerinde ileri seviyede hasar meydana gelen hastalarda uygulanır. Bu bağlamda, flap ameliyatı adı verilen bir prosedürle diş etlerinin kaldırılarak diş ile kemik dokuları arasında oluşan tartar ve enfeksiyon odakları giderilir ve mikroorganizmaların tekrar üreyebileceği anatomik bölgeler düzeltilir. Ameliyat sonrası diş eti tekrar yerine dikilir ve dişe sağlam şekilde tutunması üzerine iyileşmeye bırakılır.
Çene kemiklerinde ileri derece hasar gelişen hastalarda ise kemik grefti ameliyatlarının yapılması gerekebilir. Bu bağlamda hastanın diğer kemiklerinden alınan parçalar veya sentetik kemik yapıları ameliyatla hasarlı bölgede onarım için kullanılır. Benzer şekilde diş eti dokusu zayıflayan veya azalan hastalarda yumuşak doku greftleri diş eti onarımında uygulanabilir.
Diş eti hastalıkları genel olarak kötü ağız hijyeni ile ilişkili olduğundan, rahatsızlıkların önlenmesi veya tekrarlamaması için bu yönde bazı tedbirler alınması mümkündür. Bu bakımdan, aşağıdaki yaşam tarzı değişiklikleri sıklıkla diş eti hastalıklarının önlenmesinde etkilidir:
Eğer sizin de diş eti problemleriniz varsa, uzman bir hekim tarafından değerlendirilmek üzere size en yakın sağlık kuruluşuna başvurabilirsiniz. Sağlıklı günler dileğiyle.